Liberalizm

Liberalizm nedir? Liberal felsefe nedir? Liberalizmin kurucusu kimdir ? Dünyada kendini nasıl ve ne koşullarda tanıtmıştır? Nasıl bu kadar yaygın bir ekonomik model olmuştur? Bunlar ve daha birçok soruya cevap bulabileceğiniz ekonomik sistemler serimizin 3. Yazısı olan liberalizm ile bu hafta karşınızdayım…

#1 Liberalizm Nedir ?

    Liberalizm, bireysel özgürlük üzerine kurulan bir siyasi felsefe veya dünya görüşüdür. Bireysel özgürlük ve bireysel haklar düşüncesiyle yola çıkan liberalizm, daha sonraki yıllarda farklı türlere bölündü ve bireylerin eşitlik ilkesinin de önemini vurgulamaya başladı. Klasik liberalizm bireysel özgürlüklerin rolünü vurgularken, sosyal liberalizm özgürlüğe vurgu yaptığı kadar; bireylerin eşitlik hakkı ilkesinin önemine vurgu yapar ve özgürlük ile eşitlik arasında denge kurmayı amaçlar. Liberal görüşü savunanlar geniş bir görüş dizisi benimsemekle birlikte genellikle ifade özgürlüğü, inanç özgürlüğü, basın özgürlüğü, serbest ticaret, sivil haklar, seküler devlet, çoğulcu demokrasi ve özel mülkiyet gibi fikirleri destekler.

    Liberalizm yakın bir tarihte ortaya çıkmış bir düşünce akımı olmasına rağmen günümüzün modern Batılı toplumunun şekillenmesinde büyük bir paya sahiptir. Amerika’da ve Fransa’da gerçekleşen iki büyük devrim, liberalizmin temel fikirlerini sadeleştirmiştir. Bunlar; demokrasi, eşitlik, insan hakları, devlet ve din arasındaki ayrım ve inanç özgürlüğüdür.

    19. yüzyıla gelindiğinde liberalizm, sanayi devriminin yarattığı yeni ekonomik ve sosyal koşullarla yüzleşmek zorunda kalmıştır. Bu yüzleşme sonucunda yeniden düzenlenmiş, sadeleştirilmiş ve detaylandırılmıştır. Liberalizm; ifade özgürlüğü, kadın hakları ve kölelik gibi konuları felsefenin ana konusu haline getirmiş, başta John Stuart Mill olmak üzere bu fikirlerin gelişmesinde katkı sağlayan birçok düşünür olmuştur. Ardından Karl Marx ve Fransız ütopist düşünürlerin etkisi ile popülerleşen sosyalist ve komünist öğretiler karşısında liberalizm savunucuları görüşlerini yeniden gözden geçirmek, geliştirmek, rafine etmek ve politik gruplar kurmak zorunda kalmışlardır.

    Günümüze geldiğimizde ise liberalizm, kapitalizm krizine ve küreselleşmenin sorunlarına çare aramakta kullanılmıştır. Bugün medeni bir toplumda yaşayan herkesin liberalizm vb. öğretileri anlaması ve onlarla yüzleşmesi gerekmektedir.

#2 Klasik ve Modern Liberalizm

Klasik Liberalizm

    Klasik liberaller, bireysel özgürlük üzerine kurulu ve bu özgürlüklerin korunmasıyla sınırlandırılmış, topluma yüksek oranda avantaj sağlayacak bazı hizmetleri sunan bir devletin olması, geriye kalan bütün fonksiyonların düşürülerek serbest piyasa tarafından karşılanması gerektiğini savunur. Klasik liberaller iktisadi özgürlükler ve serbest piyasa ekonomisini vurgular, devletin görev alanının genişletilmesine karşı çıkar.

Modern Liberalizm

    Bireysel özgürlük ve sosyal adalet arasında denge kurmayı amaçlayan politik bir ideolojidir. Klasik liberalizm gibi piyasa ekonomisi, sivil ve siyasi hak ile özgürlüklerin genişlemesini onaylaması bakımıyla uyuşur ancak bunlara ek olarak hükûmetin meşru rolünün yoksulluk, sağlık ve eğitim gibi ekonomik ve sosyal konuları da içerdiği fikrini barındırır.

#3 Liberal Felsefeler

Özgürlük

    Liberal gelenek içinde negatif özgürlük ve pozitif özgürlük olmak üzere iki tür özgürlük anlayışı bulunmaktadır. Klasik liberal ve liberteryenler “negatif özgürlük” anlayışına sahiplerdir. Negatif özgürlük anlayışı, bireyi başkalarına zarar vermeyen kendi tercihleri konusunda serbest bırakmak dışında ikinci kişilere hiçbir pozitif yükümlülük yüklemez. Bu çerçevede, “bireysel özgürlük, bireyin diğer bireylerden meşru olarak talep edebileceği tek şeydir. Özgürlüğün negatif yorumuna bağlı kalan liberaller sınırlı devleti savunur.

Bireycilik

    Bireycilik klasik liberal gelenekte önemli bir yer tutar. Başlıca iki türlü anlamı bünyesinde barındırır. Bunlardan ilki toplumun, toplumsal düzenin ve toplumsal yapıların ancak bunların kurucu unsuru veya temel birimleri olan bireylerden, onların davranışları doğrultusunda açıklanabileceğini savunur. İkinci olarak, liberalizm ahlâki veya normatif anlamda da bireycidir. Normatif bireycilik her bir bireyin ayrı bir değer olduğunun kabul edilmesini ifade eder.

Özerklik

    Liberal özerklik çoğu kez kendinin, başkalarının ve toplumsal pratiklerin devamlı olarak akılcı incelemeden geçirilmesiyle ilişkilendirilmiştir. Andrew Mason da buna benzer şekilde, özerkliğin kendi kendini yönetme veya kendi yazgısını kararlaştırmayla ilgili olduğunu belirtmekte ve bunun akıl tarafından yönetilmek ve başkalarının iradesinden bağımsız olmak, kısaca kendisi tarafından yönetilmek gibi iki unsuru bulunduğunu belirtmektedir.

Çoğulculuk ve Tarafsızlık

    Liberalizm, toplumsal ve siyasi tasarımı açısından bakıldığında çoğulcu bir teoridir. Charles Larmore’a göre liberalizm, nihai önemdeki meseleler hakkındaki görüş farklılıklarına rağmen, birlikte yaşamanın zora başvurmayan bir yolunun bulunabileceğine ilişkin umudu simgeler. Ona göre insanlar hayatı neyin yaşanmaya değer kıldığı konusundaki farklı görüşlerini koruyarak öz bir ahlaklılık açısından anlaşmaya varabilir.

Zaman Nedir? Saat Kaç Ne Demektir?

KİTAP OKUMA ALIŞKANLIĞI KAZANMAK İÇİN 7 ÖNERİ