Kaligrafi Nedir? Modern Kaligrafi Örnekleri

kaligrafi

Kaligrafi nedir? Kaligrafi günlük hayatta belki de çok duymadığımız bir sanat dalı olmasına rağmen aslında belki de insanların yazı yazmaya başlamasından beri güzele olan yatkınlıkları sebebiyle, var olan bir sanat dalıdır. Kaligrafi, bir anlamda güzel yazı yazma sanatıdır, bunu profesyonelce yapan kişilereyse kaligraf denir. Kaligrafi de resim ve heykel sanatları gibi bireylerce ve onların zevkleri çerçevesinde yapılan bir sanat olduğu için, belirli bir yazı stili veya karakteri herkes tarafından kullanılmak zorunda değildir.

 

Her bir sanatçı kendine has bir güzel yazıya sahiptir ve bu sanatı da özel yapan budur. Belki de aynı yazıyı yazan sanatçılar, yaptıları farklı küçük dokunuşlarla bu yazıyı özelleştirirler. Kaligrafi denildiği zaman sadece boş beyaz bir kağıdın üzerine yazılan yazı olarak da düşünmemize gerek yoktur. Sanatçılar, bu yazılarını resimlerle, yazılarının alt kısımlarında kullandıkları renklerle çeşitlendirebilirler.

 

Son zamanlarda giderek daha da popülerleşen bu sanat dalının bir çok farklı türü bulunmaktadır. Bunlardan bazıları Batı, Doğu Asya ve İslami kaligrafi tipleridir. Bilinen en eski kaligrafi örneklerinin, eski Mısır’da papirüs ismi verilen kağıtlar üzerine MÖ 2494, 2345 yılları arasında yazıldığı rivayet edilir. Kaligrafi, genellikle alt kısmından başlayarak yukarı doğru kalınlaşan kalemlerle yazılır ancak farklı boyutlarda kalemler de kullanılabilir, bazı kalemler düz uçlara sahiptir. Genellikle, siyah renkli kaligrafi kalemleri bu sanat icra edilirken daha çok tercih edilse de farklı renklerden oluşan kalemler kullanan sanatçılar da bulunmaktadır.

Kaligrafinin tarihinden bahsettikten sonra, günümüzde en çok tanınan kaligraflardan bahsetmek istersek, Etem Çalışkan’ı hem türk kaligrafi sanatına hem de resim sanatına olan katkılarından dolayı örnek verebiliriz.

 

Kendisi 94 yaşında olmasına rağmen hala daha aktif olarak bu işle uğraşan çok önemli bir sanatçımızdır. Hepimizin küçüklükten beri okullarımızda kullandığı ders kitaplarımızın ön kısmında yer alan Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’ni ve İstiklal Marşı’nı güzel bir yazıyla bize aktaran kişidir.

 

1928 yılında Mersin’de doğmuştur ve daha sonrasında üniversitede eğitim alabilmek için İstanbul’a gelmiş ve İstanbul Üniversitesi’nde Güzel Sanatlar Akademisi’nin Afiş Bölümünde eğitim hayatını sürdürmüştür. Yeni Sabah, Akşam, Milliyet ve Hürriyet gibi sektörün önde gazetelerinde çalışan Etem Çalışkan, aynı zamanda da Nutuk’u el yazısıyla iki cilt halinde yazarak 2002’de piyasaya sunmuştur. Kendisi, Haluk Uygur’a verdiği röportajda kaligrafinin güzel yazı olduğunu ve bu yazı türünün Arap harfleri ve Latin harfleri olarak ayrılmasını ne kadar yanlış bulduğundan bahsetmiştir. Kendisi hiç Arap harfleriyle kaligrafi yazmış olmamasının ve her zaman Latin alfabesini kullanıyor olmasının sebebini ikisinin yazış stillerinin farklı olmasından kaynaklandığını söylemiş ve birinde uzmanlaşması gerektiği için hiçbir zaman Arap harfleriyle yazamayacağını da dile getirmiştir.

 

Etem Çalışkan - Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi (kaligrafi formunda)

 

Etem Çalışkan

 

Eğer kaligrafinin son yüzyıldaki değişimini ve önemini incelersek, bir çok yeni sanatçının ortaya çıktığını ve bu sayede kaligrafiye çok farklı bakış açılarının dahil olduğunu görebiliriz. Aynı zamanda da, kaligrafiye yeni bir soluk getirerek kaligrafi sanatını bir adım daha ileriye taşıdıklarını da rahatça söyleyebiliriz. Eğer son yüzyılın bu alandaki en önemli sanatçılarını incelersek, Loredana Zega, Stefan Sagmeister, Luca Barcellona ve belki de aralarındaki en popüler isim olan Denis Brown’ı örnek gösterebiliriz.

Denis Brown

Doğru Takım Elbise Seçimi

Yurt Dışında İş İmkanı Olan Meslekler