Kahve hiç şüphesiz hepimizin hayatında yer edinmiş hatta bir bakıma bağımlılık etkisi yaratmış bir içecek. Şu an çok farklı çeşitleriyle karşılaştığımız kahve, Dünya’da çok büyük ve önemli bir sektörü oluşturuyor. Ayrıca teknoloji sayesinde günden güne gelişen çeşitli kahve makineleri, kahveseverlerin her an her yerde kahvelerine ulaşabilmelerini sağlıyor. Genel olarak Dünya’daki kahve markalaşması sebebiyle “espresso” kökenli kahve çeşitleri zaten kültürümüzün bir parçası olan Türk kahvesinin yanında yerini alıyor. Daha yakından inceleyelim…
#1 KAHVE VE DİL BLİMİ
Kahve, tarihçesi çok eskiye dayanan birçok ülkenin kendi kültürüyle şekillendirdiği bir içecek. Kahve kelimesinin kökeni ve neden kahve denildiği ile ilgili yapılan araştırmalarda iki rivayetin üstünde durulur. Popüler olarak en çok bilinen halk arasında geçen rivayet Etiyopya’nın güney bölgesinde bulunan “Kaffa” şehrinden esinlenildiği, bir diğer konuşulan rivayet ise Arapça kökenli olup şarap anlamına gelen “kahva” kelimesinden esinlenildiğidir.
#2 ESPRESSO BAZLI KAHVELER
Yazının bu bölümünde bahsedeceğim kahvelerin ana maddesi olarak belirtebileceğim espressoyu, tanıtarak başlamak daha açıklayıcı olur. “Espresso” İtalya kökenli bir kahve. Hızlı yapılması ve hızlı tüketilmesi sebebiyle bu isimle anılıyor. Miktarı Türk kahvesine yakın olan espresso, öğütülmüş kahvenin sıkıştırılıp basınçla sıcak sudan geçirilmesiyle yapılıyor. Espresso’nun bir türevi olan Ristretto (kelime anlamı kısıtlı), miktar olarak daha az suyla yapıldığından dolayı daha sert ve yoğun bir kahvedir.
Bir diğer önemli ve popüler kahvemiz americano, İtalya’da yaşayan Amerikalıların bir keşfi. Espressoyu deneyen Amerikalıların içimini biraz daha süt koymadan yumuşatılmış hali diyebiliriz.
Sütlü kahvelere gelirsek ilk akla gelen kuşkusuz “latte” İtalyanca süt demek. Espressoya en çok süt ilave edilen kahve şeklidir. Cortadoyla arasındaki fark da süt miktarına ve kıvamına göre belirlenir. Latte hafif geliyor ama sert kahve de içemiyorum diyenler için efsane bir seçim. İtalyanların kahvaltılarının olmazsa olması “cappucino” ise, bu kahvede süt ve kahvenin miktarı neredeyse eşit ama en büyük farkı ve en belirleyici özelliği ise kesinlikle üstündeki bool köpük. Son espresso bazlı sütlü kahvemiz ise flat white en basit şekilde anlatırsak lattenin daha küçük bir bardakta servis edilmiş halidir. İlave edilen süt oranı latteye göre çok daha az.
#3 TÜRK KAHVESİ
Kahve tarihinin Türkler için başlangıcı Kanuni Sultan Süleyman’a dayanır. Yemen valisi Özdemir Paşa saraya getiren ilk kişidir. Saraylılar arasında kahve çook sevilir, yayılır ve kahvecibaşları saraylarda çalışmaya başlar. Halk arasındaki kahve kültürü başlangıcı ise Halep’li Hake ve Şam’lı Şem’in tahmini 1554-55 yılları arasında açtığı kahvehane sayılır. Bu kahvehane Osmanlı’nın ilk kahvehanesidir ayrıca. Türk kahvesine bu ismin verilme sebebi Türklere özgü bir demleme yöntemiyle yapılmasından kaynaklanır. Hatta 2013 yılında UNESCO tarafından “Somut Olmayan Kültürel Miras” olarak tescillenmiştir. Sunum olarak kültürümüzden kaynaklı Türk kahvesi diğer kahvelere kıyasla çok daha zengindir. Yanında su, lokum ve kişinin durumuna göre şerbet ve likörlere servis edilir. Ve Türk kahvesi telvesiyle birlikte ikram edilen tek kahve türüdür.
#4
Kahve çok daha farklı demleme yöntemlerinin olması sebebiyle bir sürü çeşide sahiptir. Kabul etmek gerekir ki kahve bizim için sosyal aktive olmaktan artık çok daha büyük bir ihtiyaç ve alışkanlık haline geldi. Kahvesiz bir hayat çoğu insan için düşünülemez…
